Coronaya Karşı Oyunun Gücü
COVİD-19 ile mücadelede hepimizin psikolojik ve duygusal dünyası etkileniyor. Elimizden geldiğince daha az insanla temas halinde olup, evlerimizde kalmaya çabalıyoruz. Okul öncesi ve ilkokul çağı çocukları durumu anlamakta zorluk çekebiliyorlar. Karantina olması ve sosyalleşmelerinin azalması stresi de beraberinde getiriyor. “Dünya güvenli bir yer değil” düşüncesi korku ve kaygı duygularını arttırıyor. Çocukların ruh sağlığı için neler yapabiliriz peki?
En önemli hedefimiz, çocukların sağlıklı bireyler olarak kalmasına yardım etmektir. Çocukların yaşadıkları kaygıyı oyunlarında göstermelerine fırsat verebiliriz. Çocuklarla yönlendirilmiş oyunlar oynamak bunun önemli bir parçasıdır. Onları korkutan bu virüs deneyiminden doktor seti, oyuncak bebek, bebek yatağı gibi materyallerle defalarca oynayarak arınabilirler. Çocukların kendilerini güvende hissetmeleri çok önemlidir. Çocukların duygularını kabullenmesi, iyileşmeyi sağlayan en önemli unsur olarak nitelendirilir. Sembolik oyuncakların yanı sıra temsili hikayeleri kullanma, boyama ve kilden heykelcikler yapma gibi çeşitli teknikler kullanılabilir. Bu tür oyunlarla ya da sanatsal aktiviteler ve spontan çizimler çocukların duygularını daha rahat yansıtmalarını sağlayabilir. Ebeveynler çocuğu yargılamadan sadece gözlemleyerek sıcak ve psikolojik olarak güvenli bir atmosfer yaratabilir, duygusal dengelerini yeniden kazanmalarına yardımcı olabilir.
Çocuklarımız biricik ve çok değerli!
W.H. Auden’in çok sevdiğim bir sözü vardır: O benim kuzeyimdi, güneyimdi, doğumdu ve batımdı. Çalışma haftamdı ve dinlendiğim Pazar günümdü…
Her okuduğumda aklıma çocuklar gelir.
Hepinize sağlıklı günler diliyorum.
Psikolojik Danışman Ezgi ÖZBAK
Oyun Terapisti